24 Mart 2010 Çarşamba

ABD ve Türkiye Çarpışma Rotasında

Yıllardır ABD ile ortak bir dış politika uygulayan AKP Hükümeti, İran’ı ikna edemeyip bir de üstüne Tahran’a “biraz fazla” yaklaşınca, Washington’ın “kara listesine” alındı. Ermeni soykırımı tasarısının engellenmesi konusunda Obama Yönetimi’nin sergilediği “isteksizliğin” nedeni de bu... Perde arkasında durum çok daha ciddi. Washington-Ankara ilişkileri, bu tek mesele yüzünden tezkere sürecinde yaşanandan bile gergin bir döneme girebilir. Asıl rahatsız edici olan ise ABD’nin medya üzerinden Ankara’ya şantaj yapmaya başlaması... DEVAMINI OKU

16 Mart 2010 Salı

Soykırım Fetişistleri Ve 'Özür' Özürlüler

1915 olaylarını soykırım olarak niteleyen ülkelerin sayısının artması, Türkiye’de yılgınlık ve bıkkınlığa neden olmamalı. İddia ediyorum: ABD birkaç yıl daha “Ermeni soykırımı” ifadesini kullanmazsa, bu konu muhtemelen bir daha asla uluslararası gündeme gelmeyecek. Türkiye ise ciddi bir meseleden kurtulacağı o gün, başkalarının değil, kendi iradesiyle tarihiyle yüzleşmeye hazır olmalı. Ne resmi tarih müptelalarının, ne de “soykırım” fetişistlerinin hoşlanacağı bir önerim var: Bence bireyler değil ama devlet, Osmanlı Ermenileri’nden özür dilemeli; ama bununla da kalmamalı... DEVAMINI OKU

7 Mart 2010 Pazar

Soykırım Tasarısı Kahır Değil Lütuf

ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi’nin Ermeni soykırımını tanıyan karar tasarısını bir oy farkla kabul etmesi, Ankara’nın ve Türk halkının büyük tepkisini çekti. Oysa reel politik açısından bu gelişme, Türkiye için harika bir haber. Aslında hiçbir anlamı olmayan bu oylama sayesinde Ermeni lobisi ilk kez psikolojik üstünlüğünü kaybetti, Ankara üstündeki “protokolleri onayla” baskısı kalktı ve Obama’nın bu yıl da “soykırım” demeyeceği kesinleşti. Şimdi Türkiye’nin bu “harika krizi” ziyan etmemek için uyanık olması gerekiyor. DEVAMINI OKU